Toplum Çalışmaları Enstitüsü'nden Çarpıcı Rapor: Türkiye'nin İcra ve İflas Durumu!
Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün yayımladığı “Türkiye’nin İcra ve İflas Raporu”na göre her beş şirketten biri zombi halde. Konkordato başvuruları hız kazanırken, tasdik oranı ise yüzde 2’nin altına düştü. İcra dosyası sayısı 32 milyonu aştı, karşılıksız çeklerde üç kat artış gözlemlendi. Ekonomik suçlardan işlem gören kişi sayısı ise 6 milyonu buldu.

Toplum Çalışmaları Enstitüsü tarafından yayımlanan “Türkiye’nin İcra ve İflas Raporu”, ülkemizin ekonomik krizi derinleştikçe ortaya çıkan finansal zorlukların adlî istatistikler üzerindeki yansımalarını gözler önüne seriyor. Rapordaki bulgular, yalnızca finansal verilere dayanmakla kalmayıp; adalet sistemine yönelik baskılar, şirket iflas süreçlerinin etkin olmaması ve genel toplumsal güven kaybı gibi konuları da kapsayan geniş bir perspektifi sunuyor.
DÜNYADA ZOMBİ ŞİRKET ORANINDA ÖNDEYİZ
Rapor, Türkiye'deki iflas verilerinin ekonomik durumu doğru bir şekilde yansıtmadığını ortaya koyuyor. Birçok şirket, “itibar kaybı” korkusu nedeniyle borçları nedeniyle iflas başvurusu yapmaktan çekiniyor. Bunun yerine, konkordato veya gayriresmî yeniden yapılandırma yöntemlerini tercih ediyorlar. Sonuç olarak, borç yükü altında yaşayan ancak fiilen iflas etmiş zombi şirketler ortaya çıkıyor.
IMF verileri doğrultusunda hazırlanan rapora göre, halka kapalı şirketlerde zombi oranı yüzde 13 iken, halka açık şirketlerde bu oran yüzde 8 olarak belirlenmiş. Türkiye, zombi şirketlerde dünya genelinde en üst sırada yer alıyor. 2025 yılı itibarıyla bu oranın yüzde 20 seviyesine çıkacağı tahmin ediliyor. Her beş şirketten biri borcunu ödeyemiyor; üretim yapmadan, yalnızca borçlanarak varlık sürdürmeye çalışıyor.
KONKORDATO BAŞVURULARINDA PATLAMA YAŞANDI
Birçok firma, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak amacıyla konkordato talebinde bulunmaya başladı. 2024 yılında bu başvuruların sayısı bin 723’e ulaşarak tarihi bir zirveye ulaştı. 2025 yılının ilk dört ayında ise 782 başvuru yapıldı. Dikkat çeken bir istatistik: Tasdik oranları. 2024'te sadece yüzde 3,26 olan bu oran, 2025’in ilk çeyreğinde yüzde 1,91’e kadar düştü. Bu durum, mahkemelerin çoğu konkordato başvurusunu reddettiğini ve firmaların büyük kısmının borçlarını yapılandırmaya uygun olmadığını gösteriyor.
En fazla konkordato başvurusunda bulunan sektörler inşaat, tekstil ve gıda olarak sıralanıyor. Bu sektörler, hem finansman erişim zorlukları hem de artan maliyetlerle zor durumda kalmış durumda.
İCRA DOSYALARI REKOR KIRIYOR, 32 MİLYONU AŞTI
İcra dairelerinde görülen dosya sayısı, 2023 yılı itibarıyla 38,3 milyon ile zirveye ulaştı. 2024'te ise bu sayı 32,7 milyon düzeyinde gerçekleşti. Ancak bu azalmanın yanıltıcı bir durum olduğunu belirtmekte fayda var. Aynı yıl içerisinde, sonraki yıla devreden çözümsüz dosya sayısı 23,9 milyona ulaştı. Bu rakam, 2015’te yalnızca 18 milyondu.
Ayrıca, bir dosyanın icra sürecinde tamamlanma süresi 2023’te 582 gün olup, 2024’te bu süre yüzde 57 artarak 918 güne yükseldi. Yani, bir icra dosyasının çözülmesi ortalama 2,5 yıl almaktadır. Bu durum, yargının etkisiz hale geldiğini gösteriyor.
KARŞILIKSIZ ÇEKLERDE ÜST SEVİYE
Raporun dikkat çeken bir diğer bulgusu, çek sisteminin zayıflığıdır. 2023’te karşılıksız çek oranı yüzde 0,9 iken, 2024’te yüzde 1,6'ya, 2025’in ilk çeyreğinde ise yüzde 1,7’ye yükseldi. Tutar bazında bu oran yüzde 2,3’e çıktı. Yani yüksek tutarlı çeklerde karşılıksız çıkma riski oldukça artmış durumda. Ticarette güven sağlamak amacıyla kullanılan bu aracın, kriz döneminde işlevini kaybettiği vurgulanıyor.
6 MİLYON KİŞİ EKONOMİK SUÇLARDAN ŞÜPHELİ!
Rapor, ekonomik çöküşün adalet sistemine etkilerini de gözler önüne seriyor. 2024 yılı itibarıyla malvarlığına yönelik işlenen suçlar nedeniyle yaklaşık 5 milyon dosya açıldı. Bunun sonucunda, 6 milyona yakın kişi hakkında işlem yapılmak zorunda kaldı. Başka bir deyişle, Türkiye’de her 14 kişiden biri, bu suçlardan ötürü soruşturma geçiriyor.
Karşılıksız çek düzenleme, vergi kaçakçılığı, kaçakçılık ve mal beyanına aykırılık gibi ekonomik suçlarda da kayda değer bir artış söz konusu:
Karşılıksız çek suçları 2023’te 27 bin iken, 2024’te 141 bine yükselmiştir.
Vergi suçları 2022’de 23 bin düzeyindeyken, 2024’te 215 bine ulaşmıştır.
Kaçakçılık suçlarında ise 2022’de 69 bin olan dosya sayısı, 2024’te 253 bine çıkmıştır.
“ÖDEYEMEYENLER GİBİ ÖDEMEYENLER DE VAR”
Rapor, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyolojik bir gözlemde de bulunmaktadır. Yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumu, yalnızca borçluların maddi yetersizliği ile değil, toplumda adalet anlayışının bozulması ile de ilişkilidir. “İcra ve iflas dosyalarındaki artışın sebepleri arasında 'ödeyemeyenler'in yanına 'ödemeyenler' de eklenmektedir” ifadesi, ahlaki çöküşe dikkat çekiyor.
“ERKEN UYARI SİSTEMİ İFLAS EDİYOR”
Sonuç olarak, raporda icra ve iflas dosyalarındaki artış, konkordato uygulamalarının yetersizliği ve zombi şirketlerin çoğalması bir arada değerlendirildiğinde, Türkiye’nin yalnızca mali bir krizin değil, aynı zamanda adalet ve güven kriziyle de yüzleştiği ifade ediliyor. Bu gelişmelerin, “makroekonomik karar alıcılar için erken uyarı sistemleri” işlevini göreceği belirtiliyor. Ancak bu uyarılara rağmen etkili önlemler alınmazsa, sistemik bir çöküş riski olduğu vurgulanıyor.