Mercedes'ten ABD Tarife Sorununa Yaratıcı Çözüm: Bir Sana, Bir Bana Modeli!

Mercedes-Benz, ABD ve Avrupa Birliği arasındaki gümrük vergisi sorununa çözüm olabilecek ilginç bir öneriyle karşımızda. CEO Ola Källenius tarafından açıklanan plana göre, her iki bölgeden ihraç edilen eşit araç sayısı için karşılıklı gümrük vergisi muafiyeti sağlanması amaçlanıyor. Bu girişim, Alman otomotiv devlerinin Washington ile yürüttüğü tarife müzakerelerinde yeni bir dönemi başlatabilir ve diğer sektörler için de örnek teşkil edebilir.

Mercedes'ten ABD Tarife Sorununa Yaratıcı Çözüm: Bir Sana, Bir Bana Modeli!

BARAN BEKİ

Daha önce, Alman otomotiv markaları BMW, Volkswagen ve Mercedes-Benz'in ABD ile olası bir ithalat vergisi konusunda müzakereler yürüttüğünü sizlere iletmiştik. Bu müzakereler, özellikle ABD'nin %25 oranında uyguladığı ithalat vergilerinin Alman markalarının en büyük ihracat pazarını etkilemesi dolayısıyla hayati bir önem taşıyordu. Şimdi ise, Mercedes-Benz bu konuya yeni bir perspektif getiriyor.

yeni-mercedes-cla-elektrikli.jpg

YENİ TEKLİF: BİR BANA, BİR SANA

Mercedes-Benz CEO'su Ola Källenius, Spiegel dergisine verdiği röportajda, transatlantik ticarette yeni bir denge oluşturmayı hedefleyen bir öneri sunduklarını duyurdu. Teklifin temel prensibi oldukça basit.

"ABD veya Avrupa'dan gelen her bir otomobile karşılık olarak, diğer taraftan gelen bir araç gümrüksüz bir şekilde ithal edilecek."

Källenius, bu fikri hem ABD hem de AB taraflarına ilettiklerini ve bunun müzakerelerin bir parçası olabileceğini belirtti. Bu yaklaşım, daha önce gündeme gelen ve Alman üreticilerin ABD'den ihraç ettikleri araçlar için kredi alınarak tarifelerle denkleştirilecek bir sistem önerisine göre daha doğrudan bir takas modeli öneriyor.

Bu durum, Trump'ın ilgisini çekebilir. Diğer yandan, Avrupa'da bazı yerel araçlara yüksek vergiler uygulanıyor.

Alman otomotiv devleri tarifeler için ABD ile masaya oturduAlman devleri tarifeler için ABD ile masaya oturdu

MERCEDES'İN "FİKİR LİDERİ" OLARAK ROLÜ

Salı günü Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine açıklamalarda bulunan Källenius, Mercedes-Benz'in AB ile ABD arasındaki tarife müzakerelerinde bir "danışma platformu" (sounding board) olarak kendini konumlandırdığını ifade etti. Şirket olarak hem AB, hem de ABD ve Çin gibi ülkelerdeki politikacıları bilgilendirdiklerini belirten Källenius, ticaret politikalarının AB’nin yetki alanında olduğunu ve müzakerelerin de bu düzeyde yapıldığını vurguladı. Mercedes-Benz, bu süreçte çeşitli kararların kendileri üzerinde nasıl bir etki yaratabileceğine dair senaryolar sunarak yapıcı bir rol üstlenmeyi amaçlıyor.

mercedes-benz-ceo-ola-kallenius.jpgOla Källenius

EMSALSİZ BİR POTANSİYEL

Källenius, bu tür bir anlaşmanın otomotiv sektörüyle sınırlı kalmayıp diğer endüstrilere de örnek teşkil edebileceğinin altını çizdi. Bu durum, küresel ticarette korumacılığın arttığı bir dönemde serbest ticareti teşvik edecek yenilikçi bir çözüm olarak dikkat çekiyor.

Alman otomotiv devlerinin Washington ile süregelen görüşmeleri ve Mercedes-Benz'in bu son önerisi, önümüzdeki dönemde transatlantik ticaret ilişkilerinde önemli değişimlere yol açma potansiyeline sahip. Gelişmeleri yakından takip edeceğiz.