Hüseyin Çelik'ten Sert Eleştiri: Türk Tipi Başkanlık Sistemi Türkiye'ye Zarar Verdi
Hüseyin Çelik, mevcut sistemin Türkiye'yi otoriter bir yapıya indirgediğini ifade etti. "Türk tipi başkanlık sistemi ülkemize fayda sağlamamıştır" diyen Çelik, hukuk, adalet ve demokrasi eksikliğine vurgu yaparak parlamenter sisteme geri dönüş çağrısı yaptı. Türk tipi başkanlık sistemine yönelik eleştirilerde bulunan Çelik, "İmamoğlu'nun diplomasının iptali üzerine üniversite yönetiminin aldığı karar utanç vericidir" dedi.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucularından, daha önce Milli Eğitim Bakanlığı görevini üstlenmiş olan Hüseyin Çelik, ANKA Haber Ajansı’na gerçekleştirdiği dikkat çekici röportajda, mevcut siyasi durumu ve yargı sisteminin işleyişini sert ifadelerle eleştirdi. Çelik, "Bu Türk tipi başkanlık sistemi veya Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye'ye fayda sağlamamıştır" diyerek, parlamenter sisteme geri dönme gerekliliğine dikkat çekti.
Çelik, Demokrasi Platformu tarafından yayımlanan bildirinin altına imza atma nedenini ise şu şekilde açıkladı: "Kimse sırf can sıkıntısından bildiri yayımlamaz. Hem bu bildirinin birçok kişi tarafından olumsuz karşılanabileceğini ve tepki çekeceğini bildiğiniz halde böyle bir adım atıyorsanız kesinlikle önemli bir sebep olmalıdır."
"HUKUK, ADALET VE DEMOKRASİYE YENİDEN KAVUŞMA ZAMANI"
Çelik, ülkedeki ekonomik problemlerin yanı sıra hukukun uygulanmasındaki sorunların da halk üzerinde derin etkiler yarattığını vurguladı: "Ne yazık ki Türkiye'de en çok eksikliği duyduğumuz ve en sık 'Niçin bu şekilde değil' dediğimiz konuların başında hukuk ve adalet gelmektedir."
Çelik, AK Parti'nin ulaşım ve altyapı konusundaki başarılarını kabullenirken, bu başarıların demokrasiyi ve hukuku ikame edemeyeceğini de belirtti:
"Yiğidi öldür, hakkını yeme. AK Parti ulaşım altyapısıyla, havaalanlarıyla, havayolu, karayolu ve demiryolu ile pek çok yenilik gerçekleştirmiştir. Ancak her zaman arkadaşlarıma şunu söylüyorum; 'Dünyanın en büyük barajlarını, en iyi otoyollarını ve en kaliteli duble yollarını Çin inşa ediyor. Ama orada ne insan hakları var ne de bir demokrasi. Orada insanlar sadece birer rakamdan ibarettir.'
"YARGIDA İNTİKAM DEĞİL EVRENSEL ADALET TEMEL OLUNMALI"
Kendi bakanlık döneminde yargının politik baskılarla karşılaştığını belirten Çelik, şu anda yargının benzer baskıları muhalefete uyguladığını ifade etti:
"Ancak bu sefer devran döndüğünde, herkesin, Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Ermeni, dindar ya da ateist olmasına bakılmaksızın, 'İşte adalet ve yargı budur' diyebilmesi için ideal bir yargı sistemi kurmalıyız."
"EĞER CUMHURİYETİNİZ DEMOKRATİK DEĞİLSE, ANLAMI YOKTUR"
Çelik, Anayasa'daki "demokratik, laik, sosyal hukuk devleti" tanımının yalnızca kağıt üzerinde kaldığını eleştirerek, şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
"Eğer cumhuriyetiniz demokratik bir cumhuriyet değilse, o cumhuriyetin hiçbir anlamı yoktur. Demokratik değilse, cumhuriyet olmuş ya da monarşi olmuş, bu da fark etmez."
"YARGILAMADA USUL YANLIŞ"
Ekrem İmamoğlu ile ilgili yargılama sürecine de atıfta bulunan Çelik, şu düşüncelerini aktardı:
"Yargılamanın şeklini doğru bulmuyorum. Sabah erken saatlerde yüzlerce polisle evine baskın düzenlenerek gözaltına alınmasını kesinlikle kabul etmiyorum. Usul bazen esaslardan önce gelir."
Ayrıca İmamoğlu'nun diploması üzerindeki tartışmalara da katılarak, "Yönetim kurulunun verdiği karar tam bir yüz karasıdır" diyerek sert bir eleştiride bulundu.
"VATANDAŞIN TALEPLERİ GÜVEN VE ÜMİTTİR"
Yeni anayasa konusundaki tartışmaları değerlendiren Çelik, "Bizdeki anayasalar, devleti millete karşı koruma amacıyla oluşturuluyor. Oysaki demokratik bir anayasa, halkı devlete karşı korumalı" ifadelerini kullandı.
"Halkın sadece iki isteği var; güven ve umit. Gerçekten vatandaşı umutsuz bir halde gördüğümüz bu dönemde, çocuklarımız yurtdışına gitmek için çabalıyor. Kimse kimseye güvenmiyor. Bir güven ortamı yaratmak elzem."
"BU SİSTEM TÜRKİYE’Yİ İLERLETEBİLECEK POTANSİYELE SAHİP DEĞİL"
Çelik, mevcut sistemin TBMM'yi etkisiz hale getirdiğini belirterek, "Meclis, kurulduğu günden beri bu kadar etkisiz ve yetkisiz hiç olmamıştı" dedi.
"Bu Türk tipi başkanlık sistemi ya da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye'ye yararlı olmamıştır. Tüm yetkilerin tek elde toplandığı böyle bir yapı demokratik bir oluşum değildir ve Türkiye'nin kesinlikle sorunlarını aşabilecek bir parlamenter sisteme geri dönmesi gerekmektedir."
"DEMİRTAŞ, KAVALA VE ÖZDAĞ ADİL YARGILANMALI"
Çelik, hukukun kişisel değil, evrensel ilkelere göre işlenmesi gerektiğini ifade ederek şu dikkat çekici ifadeleri kullandı:
"Ümit Özdağ'ın tutuklanmasını, Selahattin Demirtaş'ın bu kadar süre hapiste tutulmasını ve Osman Kavala'ya uygulananları kesinlikle doğru bulmuyorum."
"BAHÇELİ'NİN TAVRINI DESTEKLİYORUM"
PKK'nın kapatılma kararını ve Meclis'teki gelişmeleri de ele alan Çelik, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin attığı adımdan şaşkınlık duyduğunu ancak desteklediğini belirtti.
"Sayın Bahçeli'nin yaptığı açıklamayı, sergilediği tutum ve yaklaşımı hayretle karşılıyorum. Devlet Bahçeli, bizim için sürprizler yaratmaya devam etsin; ancak Türkiye, böyle bir felaketten kurtulmalı. Bu süreci olumsuz etkileyecek tutum ve davranışlardan herkesin kaçınması gerekiyor."
Son olarak Çelik, toplumda var olan kutuplaşma ve gerginliğin, ülkeye zarar verdiğini belirterek şunları söyledi:
"Bu tansiyonu azaltmak için bazı sağduyulu bireylerin harekete geçmesi gerekiyor."