Enflasyon Tahminleri: Uzmanlar Yüzde 30'a Düşebileceğini Açıkladı!

Ekonomistler, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 2025 yılı enflasyon verilerini değerlendirerek, rezervlerin artması ve 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) düşmesi durumunda enflasyonun yıl sonuna kadar yüzde 30 seviyelerine inebileceğini öngörüyor.

Enflasyon Tahminleri: Uzmanlar Yüzde 30'a Düşebileceğini Açıkladı!

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, Mayıs ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda %1,53, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise %2,48 oranında artış gösterdi. Yıllık enflasyon oranları ise tüketici fiyatlarında %35,41, yurt içi üretici fiyatlarında ise %23,13 olarak kaydedildi.

AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, "Gelecek dönemlerde enflasyonun seyrinde, başta petrol olmak üzere, küresel emtia fiyatlarının yönü, dışsal faktörler açısından temel belirleyiciler arasında yer alacak." şeklinde açıklamalarda bulundu.

Bürümcekçi, CRB emtialar endeksinin Mayıs ayında %1,1 oranında artış göstermesine rağmen, yılın başından bu yana %0,4 oranında bir düşüş kaydedildiğini belirtti. Son 12 aylık dönemdeki artış hızının ise %4,8’e gerilemesi, dış kaynaklı maliyet baskılarının enflasyon üzerindeki etkisinin sınırlı kalmaya devam ettiğini ortaya koyuyor. Ayrıca, Mayıs ayında ortalama döviz sepetinin %2,1 oranında artarak yılbaşından bu yana %15,8 oranında bir artış göstermesi, kurdan fiyatlara geçişin etkisinin hissedileceği anlamına geliyor. Bununla birlikte, son 12 aylık birikimli artışın %24 ile enflasyonun altında kalması, döviz kurlarının dezenflasyon hedefine katkı sağladığını gösteriyor." değerlendirmelerini yaptı.

Bürümcekçi, "Yılın ilerleyen dönemlerinde döviz kurları, maaşlar, yönetilen fiyatlar ve emtia fiyatlarında ani bir değişim yaşanmazsa, enflasyonun 2025 yılının sonunda %30 civarına ulaşabileceğini öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.

POLİTİKA FAİZİNDE İNDİRİM OLABİLİR

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Haziran ayındaki toplantısında para politikasına ilişkin kararların, fiyat istikrarı yerine finansal istikrardaki risklere dayalı olabileceğini belirten Bürümcekçi, mevcut veriler doğrultusunda ve Mayıs ayı TÜFE sonuçlarının olumlu görünmesine rağmen TCMB’nin Haziran toplantısında politika faizinde indirim yapmasının pek olası görünmediğini aktardı.

Döviz rezervlerinin kaybedilmesinin yerine yeniden birikime geçmesinin, para politikası duruşunda gevşeme olasılığını artırdığını belirten Bürümcekçi, "Bu koşullarda bile, Haziran toplantısında öncelikle faiz koridorunun normalleşmesine (politika faizi etrafında ±150 baz puan aralığına geri dönülmesi ile borç verme faizinin %47,50 olması) önem verilmesi ve politika faizinin temkinli bir yaklaşım ile %46 seviyesinde tutulması daha uygun olacaktır." şeklinde konuştu.

KREDİ RİSK PRİMİ GERİLEYEBİLİR

Pariterium Danışmanlık Kurucusu Dr. İsmet Demirkol, enflasyondaki kalıcı düşüşün sağlanabilmesi açısından rezervlerdeki artışın kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Ayrıca, 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 300 baz puan seviyesinin altına çekilmesinin gerektiğini ifade etti.

Eğer Haziran ve Temmuz ayı enflasyon oranları %1,52 seviyelerinde gerçekleşirse, faiz indirim sürecinin Temmuz ayından itibaren başlamasının daha sağlıklı olabileceğini belirten Demirkol, "Benim öngörüm, enflasyonun bu yıl %29-32 aralığında kapanacağı yönünde." dedi.