Altın Madenciliği İçin İki Bin Başvuru! O İlde Yer Altında Hazine Bekliyor

ZEYNEP ORHAN

Tokat'ın verimli topraklarında son yıllarda modern bir "altın avı" gerçekleşiyor. Bir tarafta, bölgede bulunan yeni altın yataklarının keşfiyle birlikte 2 bini aşkın ruhsat talebi ve şirketlerin hayal ettiği göz alıcı zenginlik; diğer tarafta ise "Toprağımıza, suyumuza, geleceğimize dokundurtmayız!" diyerek miras kalan vatanlarına sahip çıkan Tokat halkı.

ALTIN ARAYIŞININ BAŞLANGICINI NE BELİRLEDİ?

Bölgedeki yeni altın rezervlerinin ortaya çıkması ve devletin bu alanlara madencilik ruhsatı vermeye başlamasıyla bu durumun patlak verdiği anlaşılıyor. Kısa süre içinde, Tokat'ın dağları ve ovaları adeta bir av alanına dönüştü. Gelen bilgilere göre, altın madeni aramak için ruhsat talep edenlerin sayısı 2 bini geçti. Bu durum, bölgeyi unsur olarak büyük bir ekonomik fırsatla aynı zamanda derin bir ekolojik ve sosyal tehdit ile baş başa bıraktı.

DİRENİŞİN YÜZÜ: "TOPRAĞIMIZA DOKUNDURTMAYIZ!"

Ancak, şirketlerin hesaba katmadığı bir durum vardı: Tokat halkının topraklarına duyduğu derin bağlılık. Bu mücadelenin başlangıcı yeni sayılmaz; Tokatlılar, iki yılı aşkın bir süredir gelen bu tehlikeye karşı dikkatle beklemektedirler.

Önceki dönemlerde Şehitler Köyü yakınlarındaki Sorhun Obası'nda başlatılmak istenen maden arama faaliyetleri, köylülerin ve muhtarların kararlı tutumları ve eylemleri sayesinde durdurulmuştu. Bu elde edilen başarı, tüm bölge için bir umut ışığı oldu.

Şimdi, yeni ruhsat başvurularıyla yeniden kapıya dayanan tehlike karşısında; Günçalı, Killik, Aydoğdu, Batmantaş, Güzelce, Gömleksiz ve çevredeki köylerdeki insanlar yeniden bir araya geldi. Bıçak kemiğe dayanmış durumda.

BÜYÜK ADIM: TOKAT BELİRLİ GÜNLERDE MEYDANLARA İNECEK!

Yerel direnişlerini daha da büyütme kararı alan Tokatlılar, seslerini tüm Türkiye'ye duyurmak üzere büyük bir miting hazırlığındalar. Bu miting, yalnızca bir eylem değil; aynı zamanda "Altın mı daha değerli, yoksa toprağın bereketi mi?" sorusunun açığa çıkacağı tarihi bir an olacak.

Tokat'taki bu mücadele, yalnızca birkaç köyün değil, genel olarak Anadolu'nun geleceği için mevcut olan bir mücadelenin en belirgin göstergesini temsil ediyor. Gözler şimdi bu cesur insanların topraklarını korumak için atacağı adımlarda ve yetkililerden gelecek yanıtta.