600 Bin İşçiye Müjde! Yüzde 50 Zam ve Refah Payı Hakkında Bakan Şimşek'ten Açıklama

600 bin çalışana yüzde 50 zam ve refah payı geliyor mu? Kulislerde bu konuda ilk ipuçları ortaya çıktı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in alacağı karar merakla bekleniyor.

600 Bin İşçiye Müjde! Yüzde 50 Zam ve Refah Payı Hakkında Bakan Şimşek'ten Açıklama

Kurban Bayramı'nın sona ermesiyle birlikte, kamu sektöründe çalışan yaklaşık 600 bin işçi ve onların aileleri için kritik bir dönem başlamış oldu. Milyonların gözü, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) müzakerelerindeki sonuçlara çevrildi. ANKA haber ajansının elde ettiği bilgilere göre, Ankara sahnesinden sızan ilk haberler, bayram sonrası için hayal kırıklığı yaratacak şekilde yorumlandı. Ekonomi yönetimi, işçilerin talep ettiği yüzde 50 zam ve refah payına karşılık sadece yüzde 35'lik bir limit belirlemiş durumda.

MASADAKİ FARKLILIK: İŞÇİ "GEÇİM" DİYOR, HÜKÜMET "HEDEF ENFLASYON"

Enflasyon verileri, yoksulluğumuz ve düzeltilmeye çalışılan hesaplar!

Pazarlık masasındaki iki taraf arasında belirgin bir uçurum bulunuyor. İşte bu kritik durumun özeti:

İşçi Ne Talep Ediyor? Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonları, enflasyonun etkisiyle eriyen maaşların karşısında, 2025'in ilk altı ayı için yüzde 50 zam, ikinci altı ay için yüzde 25 zam ve her dönem için yüzde 10 refah payı talep ediyor. Bununla birlikte, gelir vergisi eşitsizliğinin ortadan kaldırılması ve sosyal hakların iyileştirilmesi gibi talepler de masada belirmiş durumda.

Hükümet Ne Teklif Ediyor? Mehmet Şimşek'in sürdürdüğü "sıkı para politikası" ve "dezenflasyon" planı çerçevesinde sunulan öneri ise beklenenin çok gerisinde kalıyor. Kulislere sızan bilgilere göre, 2025 yılı için zam oranı en fazla yüzde 35 olarak sınırlandırılacak. 2026 içinse hedeflenen rakam, öngörülen yüzde 12'lik enflasyon kadar olacak. Kıdem zammı, refah payı ve vergi düzenlemeleri gibi talep ve çabalar ise gündemde yer bulamıyor.

"BIÇAK KEMİĞE DAYANDI!" TÜRK-İŞ'TEN GÜÇLÜ "GREV" UYARISI

TÜRK-İŞ'ten ''geçinemiyoruz'' eylemi: Sesimizi duymayanlar, sandıkta hesabını verir

Hükümetin bu yaklaşımı, işçi tarafında derin bir hayal kırıklığı ve öfke doğurdu. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, bıçağın kemiğe dayandığını vurgulayarak durumu net bir şekilde ifade etti:

"Mevcut ücretlerle geçinmek artık imkansız hale geldi. Taleplerimiz kabul edilmezse, ailelerimizle birlikte milyonlarca insan, iki yıl boyunca sefalet içinde var olmaya zorlanacak. Grev dahil olmak üzere her türlü eyleme hazırız!"

Bu açıklama, bayram sonrası gerçekleştirilecek müzakerelerin ne denli zor geçeceğini ve işler yolunda gitmezse Türkiye'deki işçilerin büyük bir grev dalgasıyla karşılaşabileceğinin en önemli göstergesi oldu.

HÜKÜMETİN "GREV ENGELİ" DEVREYE Mİ GİRİYOR?

Ancak olası bir grev kararının önünde bir yasal engel mevcut. Hükümet, kamu hizmetlerini kapsayan grevleri "millet sağlığı ve ulusal güvenlik" gerekçesiyle Cumhurbaşkanı kararıyla 60 gün süreyle erteleyebilme yetkisine sahip. Erteleme sonrası bir uzlaşı sağlanamazsa, son kararı iktidara yakın kişilerin bulunduğu Yüksek Hakem Kurulu alıyor. Bu durum, sendikaların önemli bir silahı olan grev hakkını da tartışmalı bir hale getiriyor.

Bayram sona erdi, milyonlarca insan için kaderi belirleyecek pazarlıklar başlıyor. Bir tarafta ekonomi yönetiminin "sert tedavi" isteği, diğer tarafta ise 600 bin işçinin geçim sıkıntısındaki “artık yeter” çığlığı var. Önümüzdeki günler, Türkiye'nin sosyal ve ekonomik yönelimi açısından kritik olaylara sahne olabilecek.